English    Türkçe    فارسی   

3
1781-1790

  • Öyle bir amansız günde senin ihsanına ümit bağlamışız.
  • Hiçbir mücrime aman verilmeyen o gün el bizim, etek senin!
  • Peygamber, “Kıyamet günü suçluları ağlar, inler bir halde nasıl terk ederiz?
  • Ben o gün canla başla onların suçlarını affettirir, onlara şefaat eder, onları ağır işkencelerden kurtarırım.
  • Suçluları, büyük günahlarda bulunanları çalışıp çabalar, ne yapıp yapıp Allah azabından halâs ederim. 1785
  • Ümmetimin iyileri zaten kurtulurlar, o azap günü benim şefaatime ihtiyaçları olmaz.
  • Hatta onlar bile suçlulara şefaat ederler, onların bile sözleri geçer, hükümleri yürür.
  • Hiç kimse, başkasının suçunu almaz, yükünü yüklenmez… Yüklenmez ama yüklenen ben değilim ki, onların yüklerini alan, onları hafifleten Allah’tır.” dedi.
  • Civanım, yükü olmayan şeyhtir. Allah onu eldeki yay gibi eline almış, kabul etmiştir.
  • Şeyh kime derler? İhtiyara, yani saçı sakalı ağarmış adama derler. Fakat ey ümitsiz adam, bunun manasını bil. 1790