- Kör, pisliklerden çekinemez. Çekinmenin asıl sebebi, asıl vesilesi gözdür.
- کور را پرهیز نبود از قذر ** چشم باشد اصل پرهیز و حذر
- Kör yolda yürürken pisliği göremez. Dilerim, hiçbir müminin gözü kör olmasın. 2090
- او پلیدی را نبیند در عبور ** هیچ مومن را مبادا چشم کور
- Zahiri kör, görünen necasetlere bulaşır. Fakat can gözü kör olan kişi gizli olan, görünmeyen pisliklere bulaşır.
- کور ظاهر در نجاسهی ظاهرست ** کور باطن در نجاسات سرست
- Bu görünen pislik bir parça suyla arınır, fakat içte olan pislik, artıkça artar.
- این نجاسهی ظاهر از آبی رود ** آن نجاسهی باطن افزون میشود
- İçteki pislikler anlaşıldı mı gözyaşından başka bir şeyle temizlenemez.
- جز بب چشم نتوان شستن آن ** چون نجاسات بواطن شد عیان
- Allah, kâfire “Pis murdar” demiştir. Bu pislik, bu murdarlık, onun dışında değildir.
- چون نجس خواندست کافر را خدا ** آن نجاست نیست بر ظاهر ورا
- Kâfirin dışı, pisliklere bulaşmıştır. Pislik onun huyundadır, dinindedir. 2095
- ظاهر کافر ملوث نیست زین ** آن نجاست هست در اخلاق و دین
- Zahiri pisliğin kokusu yirmi adımlık yerden gelir, bâtıni pisliğin kokusuysa Rey’den tut da Şam’a kadar gider!
- این نجاست بویش آید بیست گام ** و آن نجاست بویش از ری تا بشام
- Hatta göklere çıkar, hurilerle Rıdvan’ın burunlarını doldurur!
- بلک بویش آسمانها بر رود ** بر دماغ حور و رضوان بر شود
- Bu söylediğin sözler yok mu? Senin anlayışın miktarı ancak… Öldüm iyi ve doğru anlayışın hasretinden!
- اینچ میگویم به قدر فهم تست ** مردم اندر حسرت فهم درست