Övüşleri namahrem olanlardan gizlemek için Allah bile hikâyeler söylemekte, misaller getirmektedir.
بهر کتمان مدیح از نا محل ** حق نهادست این حکایات و مثل
O medihler de sana karşı hiçtir, onlar da senden utanıyorlar ama yoksul, elinden ne gelebilirse armağan olarak onu sunar, Allah, bu armağanı da kabul eder.2115
گر چه آن مدح از تو هم آمد خجل ** لیک بپذیرد خدا جهد المقل
Allah, âciz kişinin aczini hoş görür. Körün gözlerindeki iki katra yaşı da kabul eder. Zaten körün gözünde bu iki katradan başka ne bulunabilir ki?
حق پذیرد کسرهای دارد معاف ** کز دو دیدهی کور دو قطره کفاف
Ben o güzelim adı pek kısa bir tarzda övdüm; bunu kuş da biliyor, balık da!
مرغ و ماهی داند آن ابهام را ** که ستودم مجمل این خوشنام را
Sebebi de şu: Hasetçiler, kıskanıp haset ederek ah etmesinler, hayalini dişleriyle dişlemesinler!
تا برو آه حسودان کم وزد ** تا خیالش را به دندان کم گزد
Ama zaten hasetçi, onun hayalini nereden bulacak? Hiç fare deliğinde dudu kuşu oturur mu?
خود خیالش را کجا یابد حسود ** در وثاق موش طوطی کی غنود
O hasetçinin gördüğü hayal, onun hayali değildir ki… O hilâl değil, onun kendi kaşının kılı!2120
آن خیال او بود از احتیال ** موی ابروی ویست آن نه هلال
Ben seni beş duyguyla yedi kat göğe sığmayacak bir şekilde öveceğim. Şimdi yaz bakalım: Dekukî ileri geçip imam oldu.
مدح تو گویم برون از پنج و هفت ** بر نویس اکنون دقوقی پیش رفت