- Ey dört unsurlu beş duyguya, altı cihete hapis olup kalmış adam, ne güzel yerin var, hadi, başkalarını da çek oraya!
- ای مقیم حبس چار و پنج و شش ** نغز جایی دیگران را هم بکش
- Ey eşeğe kul olan, ey eşeğin kuyruğunun altına lâyık olan, öpülecek bir yer buldunsa hadi bizi de götür!
- ای چو خربنده حریف کون خر ** بوسه گاهی یافتی ما را ببر
- Sevgilinin kulluğu, sana el vermedikçe bu padişahlık meyli nereden geldi sana?
- چون ندادت بندگی دوست دست ** میل شاهی از کجاات خاستست
- Sen, halkın sana aferin, yaşa demesi halkın takdir etmesi havasındasın! Hâlbuki canının boynuna bir kiriştir bağlamışsın! 2240
- در هوای آنک گویندت زهی ** بستهای در گردن جانت زهی
- Behey tilki, bu hile kuyruğunu bırak, gönlünü, gönül sahiplerine vakfet.
- روبها این دم حیلت را بهل ** وقف کن دل بر خداوندان دل
- Aslana sığınırsan kebabın azalmaz… Murdar ölü etine pek koşma!
- در پناه شیر کم ناید کباب ** روبها تو سوی جیفه کم شتاب
- Gönül, sen bir cüz’e benzersin, küllüne varır, ulaşırsan Allah’a makbul olursun.
- تو دلا منظور حق آنگه شوی ** که چو جزوی سوی کل خود روی
- Allah, “Biz gönle bakarız, su ve topraktan ibaret olan surete değil” diyor.
- حق همیگوید نظرمان در دلست ** نیست بر صورت که آن آب و گلست
- Sen dersin ki bizim gönlümüz var. Öyle ama gönül arşın yücesindedir, aşağılıklarda değil! 2245
- تو همیگویی مرا دل نیز هست ** دل فراز عرش باشد نه به پست
- Kara toprakta da su olur ama o suyla aptes alamazsın ki!
- در گل تیره یقین هم آب هست ** لیک زان آبت نشاید آبدست