- Dâvacı dedi ki: “Ey Allah’ın peygamberi, imdat et. Öküzüm, bu adamın evine girmiş,
- مدعی گفت ای نبی الله داد ** گاو من در خانه او در فتاد
- O da onu kesmiş. Neden benim öküzümü kesmiş sor da söylesin.”
- کشت گاوم را بپرسش که چرا ** گاو من کشت او بیان کن ماجرا
- Davut, “Ey kerem sahibi, neden sana haram olan o öküzü kestin?
- گفت داودش بگو ای بوالکرم ** چون تلف کردی تو ملک محترم
- Yalnız saçma sapan söyleme, delil göster de bu dâva görülsün, bitsin” dedi. 2380
- هین پراکنده مگو حجت بیار ** تا به یک سو گردد این دعوی و کار
- Adam dedi ki: “Ey Davut, yedi yıldır gece gündüz dua etmekte, Allah’tan,
- گفت ای داود بودم هفت سال ** روز و شب اندر دعا و در سال
- Yarabbi, helâl ve zahmetsiz bir rızık istiyorum, diye niyazda bulunmaktayım.
- این همیجستم ز یزدان کای خدا ** روزیی خواهم حلال و بی عنا
- Erkek kadın… Herkes feryadımı bilir, hatta çocuklar bile bunu söyler, anlatırlar.
- مرد و زن بر ناله من واقفاند ** کودکان این ماجرا را واصفاند
- Kime istersen sor, derhal söyleyiversin.
- تو بپرس از هر که خواهی این خبر ** تا بگوید بی شکنجه بی ضرر
- Halktan hem gizli sor, hem de aşikâre… Bak, bu eski hırkalı yoksul neler söylüyor, nasıl dua ediyordu, anla, 2385
- هم هویدا پرس و هم پنهان ز خلق ** که چه میگفت این گدای ژندهدلق
- Bu dualardan, bu feryatlardan sonra bir de baktım ki evime bir öküz girivermiş.
- بعد این جمله دعا و این فغان ** گاوی اندر خانه دیدم ناگهان