- Sabır ve sükût, Allah rahmetine sebep olur. Bu araştırmaysa hastalık nişanesidir. 2725
- صبر و خاموشی جذوب رحمتست ** وین نشان جستن نشان علتست
- “Susun, dinleyin” emrini canla, başla kabul et de sevgilinin mükâfatına eriş, rahmetine nail ol.
- انصتوا بپذیر تا بر جان تو ** آید از جانان جزای انصتوا
- Ey terbiyeli, edepli kişi, illetinin yeniden tazelenmesini istemiyorsan bu doktorun önünde paranı da çıkar, yere koy; başını da secdeye indir.
- گر نخواهی نکس پیش این طبیب ** بر زمین زن زر و سر را ای لبیب
- Fazla sözü sat da can, mevki ve para pul bağışlamayı satın al.
- گفت افزون را تو بفروش و بخر ** بذل جان و بذل جاه و بذل زر
- Bu suretle de Allah seni övsün, rütbene gök bile haset etsin.
- تا ثنای تو بگوید فضل هو ** که حسد آرد فلک بر جاه تو
- Doktorların rızasını elde ederseniz kendinizi görür, halinizi bilir, ayıplarınızı anlar, kendi kendinizden utanırsınız. 2730
- چون طبیبان را نگه دارید دل ** خود ببینید و شوید ازخود خجل
- Bu körlüğü defetmek halkın elinde değildir; bu, doktorlara Allah tarafından lütfedilmiş bir hidayettir.
- دفع این کوری بدست خلق نیست ** لیک اکرام طبیبان از هدیست
- Bu doktorlara candan kul olun da miskle, amberle dolun!”
- این طبیبان را به جان بنده شوید ** تا به مشک و عنبر آکنده شوید
- Halkın peygamberleri itham etmesi
- متهم داشتن قوم انبیا را
- Onlarsa, bunların hepsi riyadan, hileden ibaret dediler; nasıl olur da Allah falanı, filanı kendisine vekil eder?
- قوم گفتند این همه زرقست و مکر ** کی خدا نایب کند از زید و بکر
- Padişah elçisinin padişah cinsinden olması lâzım. Suyla toprak nerede, gökleri yaratan nerede,
- هر رسول شاه باید جنس او ** آب و گل کو خالق افلاک کو