- Bütün av hayvanları, fil sürüsünün yüzünden suyu güzel kaynağa gidemez olmuşlardı.
- کز رمهی پیلان بر آن چشمهی زلال ** جمله نخجیران بدند اندر وبال
- Hepsi de korkularından oraya yanaşamıyorlardı. Güçleri, kuvvetleri yoktu, bir düzen düzdüler. 2740
- جمله محروم و ز خوف از چشمه دور ** حیلهای کردند چون کم بود زور
- Bir ihtiyar tavşan, ayın ilk gecesi dağın tepesine çıkıp bağırdı:
- از سر که بانگ زد خرگوش زال ** سوی پیلان در شب غرهی هلال
- Ey fil padişahı, ayın on dördüncü gecesi gel de kaynağa bak, sözümün doğruluğunu gör!
- که بیا رابع عشر ای شاهپیل ** تا درون چشمه یابی این دلیل
- Ben elçiyim, elçiye zeval yok… Ona ne kızılır, sövülür, ne hapse atılır.
- شاهپیلا من رسولم پیش بیست ** بر رسولان بند و زجر و خشم نیست
- Ay diyor ki: “Filler, buradan gidin, kaynak bizimdir, dağılın buradan!
- ماه میگوید که ای پیلان روید ** چشمه آن ماست زین یکسو شوید
- Yoksa sizin gözünüzü kör ederim. Ben, onun sözünü söyledim, boynumdan vebali attım. 2745
- ورنه منتان کور گردانم ستم ** گفتم از گردن برون انداختم
- Bu kaynağı bırakıp gidin de ayın kılıncından emin olun.
- ترک این چشمه بگویید و روید ** تا ز زخم تیغ مه آمن شوید
- Sözümün doğruluğuna nişan de şu: Filler, su içmek için kaynağa geldiler mi ay harekete gelir.
- نک نشان آنست کاندر چشمه ماه ** مضطرب گردد ز پیل آبخواه
- Fil padişahı, filân gece gel de kaynakta bu dediğimi gör!
- آن فلان شب حاضر آ ای شاهپیل ** تا درون چشمه یابی زین دلیل