- Tavşan hikâyesini, fili, suyu, ayın hareketinden fillerin korkmasını söyledin. 2810
- قصهی خرگوش و پیل آری و آب ** خشیت پیلان ز مه در اضطراب
- Fakat ey ham körler, bu ay, halkı da, halkın ileri gelenlerini de zebun etmiş olan aya nasıl benzer ki?
- این چه ماند آخر ای کوران خام ** با مهی که شد زبونش خاص و عام
- Ay nerede, güneş nerede, gök nerede akıllar nerede, nefisler nerede, melek nerede?
- چه مه و چه آفتاب و چه فلک ** چه عقول و چه نفوس و چه ملک
- Hatta güneşin güneşi nerede? Nasıl söylerim bu sözü, uykuda mıyım, sayıklıyor muyum?
- آفتاب آفتاب آفتاب ** این چه میگویم مگر هستم بخواب
- Ey yol sapıtmış kişiler, padişahların hışmı yüz binlerce şehri harap etmiştir.
- صد هزاران شهر را خشم شهان ** سرنگون کردست ای بد گمرهان
- Dağlar bile, onların hışmından yarılır, yüzlerce parça olur… Güneş bile, onların etrafında döner, onları tavaf eder. 2815
- کوه بر خود میشکافد صد شکاف ** آفتابی از کسوفش در شغاف
- Erlerin hışmı, bulutu kurutur, gönüllerinin kızgınlığı âlemleri yakar, yıkar.
- خشم مردان خشک گرداند سحاب ** خشم دلها کرد عالمها خراب
- Ey kefensiz adamcıklar, ey yıkanmamış ölücükler, Lût Peygamber’in şehri nasıl yere battı, ne hale geldi? Bakın da görün!
- بنگرید ای مردگان بی حنوط ** در سیاستگاه شهرستان لوط
- Fil de kim oluyor ki? Üç tane kuşcağız, o fillerin kemiklerini kırdı.
- پیل خود چه بود که سه مرغ پران ** کوفتند آن پیلکان را استخوان
- Kuşların en zayıfı Ebabil olduğu halde filleri, bir daha yamanmalarına imkân bulunmayacak bir tarzda yırttı, parçaladı.
- اضعف مرغان ابابیلست و او ** پیل را بدرید و نپذیرد رفو