- Âlemin altı ciheti de onun keremleriyle dolu… Nereye baksan onun bayrakları orada dikildi!
- شش جهت عالم همه اکرام اوست ** هر طرف که بنگری اعلام اوست
- Bir kerem sahibi, sana gel, ateşe gir dese hemencecik atıl ateşe… Beni yakar mı deme bile!
- چون کریمی گویدت آتش در آ ** اندر آ زود و مگو سوزد مرا
- Allah razı olsun, Enes’in peşkirini ateşe atması ve peşkirin yanmaması
- حکایت مندیل در تنور پر آتش انداختن انس رضی الله عنه و ناسوختن
- Malik oğlu Enes’ten rivayet edilmiştir. Birisi ona konuk olmuştu. 3110
- از انس فرزند مالک آمدست ** که به مهمانی او شخصی شدست
- O hikâye eder: Yemekten sonra, peşkirini sararmış,
- او حکایت کرد کز بعد طعام ** دید انس دستارخوان را زردفام
- Kirlenmiş, yemeğe bulaşmış gören Enes, hizmetçi kadına: “Bunu al da tandıra at, bir müddet kalsın” dedi.
- چرکن و آلوده گفت ای خادمه ** اندر افکن در تنورش یکدمه
- Enes’in sırlarına vâkıf olan o hizmetçi de peşkiri ateşle dopdolu olan tandıra atıverdi.
- در تنور پر ز آتش در فکند ** آن زمان دستارخوان را هوشمند
- Bütün konuklar, şaşırıp kaldılar, peşkirden duman çıkacağını kavrulup yanacağını umuyorlardı.
- جمله مهمانان در آن حیران شدند ** انتظار دود کندوری بدند
- Derken bir müddet sonra hizmetçi, peşkiri arınmış temizlenmiş, tertemiz olarak getirdi. 3115
- بعد یکساعت بر آورد از تنور ** پاک و اسپید و از آن اوساخ دور
- Oradakiler, “Ey Peygamber’le görüşüp konuşmuş olan aziz zat, peşkir nasıl oldu da hem yanmadı, hem de temizlendi?” dediler.
- قوم گفتند ای صحابی عزیز ** چون نسوزید و منقی گشت نیز
- Enes dedi ki. “Mustafa, bu peşkire elini, ağzını silmişti; onun için!”
- گفت زانک مصطفی دست و دهان ** بس بمالید اندرین دستارخوان