- Adam, bu sözü duyunca derhal atı sattı. Horozun dediği çıkmadı, köpeğe karşı mahcup vaziyette kaldı.
- اسپ را بفروخت چون بشنید مرد ** پیش سگ شد آن خروسش رویزرد
- Ertesi günü yine horoz, ekmeği kapınca köpek ağzını açtı, dedi ki: 3315
- روز دیگر همچنان نان را ربود ** آن خروس و سگ برو لب بر گشود
- “A düzenbaz horoz… Bu yalan niceye bir? Niceye bir bu zulümkârlık, bu yalancılık, bu kara yüreklilik?
- کای خروس عشوهده چند این دروغ ** ظالمی و کاذبی و بی فروغ
- Hani at sakatlanacak dediydin, nerde? Sen, düzenci körün birisin, sözünde hiçbir doğru yok!”
- اسپ کش گفتی سقط گردد کجاست ** کور اخترگوی و محرومی ز راست
- Her şeyden haberi olan horoz, köpeğe “Atı sakatlandı, sakatlandı ama başka yerde.
- گفت او را آن خروس با خبر ** که سقط شد اسپ او جای دگر
- Atını satıp ziyandan kurtuldu. Uğrayacağı ziyanı, başkalarına yükletti.
- اسپ را بفروخت و جست او از زیان ** آن زیان انداخت او بر دیگران
- Fakat yarın katırı sakatlanacak, o nimet, ancak köpeklere nasip olacak” dedi 3320
- لیک فردا استرش گردد سقط ** مر سگان را باشد آن نعمت فقط
- O haris adam, hemencecik katırı da sattı, dertten de kurtuldu, ziyandan da.
- زود استر را فروشید آن حریص ** یافت از غم وز زیان آن دم محیص
- Üçüncü günü köpek, horoza dedi ki: “Ey beyliği davulla dümbelekle ilân edilen yalancılar beyi, hani, nerede vaadin?”
- روز ثالث گفت سگ با آن خروس ** ای امیر کاذبان با طبل و کوس
- Horoz, “Acele katırı da sattı. Fakat yarın kölesi ölecek.
- گفت او بفروخت استر را شتاب ** گفت فردایش غلام آید مصاب