- Birinin vehmi, bir doğan gibi uçup geçer, öbürünün vehmini mesafeleri delip geçen ok gibi uçar!
- آن یکی وهمی چو بازی میپرد ** وآن دگر چون تیر معبر میدرد
- Öbürünün ki yelken açmış gemi gibi gider… Bir başkasınınkiyse her an gerileyip durur! 3725
- وان دگر چون کشتی با بادبان ** وآن دگر اندر تراجع هر زمان
- Bütün bu vehimler, bütün bu anlayış kuşları, uzaktan bir av gördüler mi hep birden saldırırlar.
- چون شکاری مینمایدشان ز دور ** جمله حمله میفزایند آن طیور
- Av ortadan kayboldu mu şaşırırlar, baykuşlar gibi viranelere dalarlar!
- چونک ناپیدا شود حیران شوند ** همچو جغدان سوی هر ویران شوند
- O av tekrar nazlana, nazlana salınsın, görünsün diye bir gözünü açıp bir tekini yumarak beklerler.
- منتظر چشمی به هم یک چشم باز ** تا که پیدا گردد آن صید به ناز
- Av gecikince beklemekten usanır, sıkılırlar da acaba gördüğümüz av mıydı, hayal miydi derler.
- چون بماند دیر گویند از ملال ** صید بود آن خود عجب یا خود خیال
- Bir an istirahat ederek güçlenip kuvvetlenmeleri daha doğrudur. 3730
- مصلحت آنست تا یک ساعتی ** قوتی گیرند و زور از راحتی
- Eğer gece olmasaydı bütün halk, hırstan, isteklerinin üstüne titremeden kendilerini yakar, helâk ederlerdi.
- گر نبودی شب همه خلقان ز آز ** خویشتن را سوختندی ز اهتزاز
- Herkes bir şey elde etmek, bir kâr kazanmak hevesiyle bedenini ateşlere atmış, yanıp yakılmıştır.
- از هوس وز حرص سود اندوختن ** هر کسی دادی بدن را سوختن
- Bir müddet hırslarından kurtulsunlar diye gece, Allah rahmeti gibi zuhur etti.
- شب پدید آید چو گنج رحمتی ** تا رهند ازحرص خود یکساعتی