Sabır, gayret perdesi ardındaki sevgilinin nar gibi yüzünü, o isteğin, o dileğin ikiye ayrılmış saçlarını görmektedir.
صبر میبیند ز پردهی اجتهاد ** روی چون گلنار و زلفین مراد
Gam, çalışıp çabalayan kimsenin önünde bir aynaya benzer… Bu zıt olan şeyde buna zıt olan şeyi görür, sabırda muradına ulaşmayı, gamda neşeyi seyreder.
غم چو آیینهست پیش مجتهد ** کاندرین ضد مینماید روی ضد
Zahmetten, eziyetten sonra da onun zıddı, yani genişlik, zevk ve neşe yüz gösterir.
بعد ضد رنج آن ضد دگر ** رو دهد یعنی گشاد و کر و فر
Bu iki hali, eline bak da gör, anla. Yumruğunu sıktıktan sonra mutlaka açarsın.
این دو وصف از پنجهی دستت ببین ** بعد قبض مشت بسط آید یقین
Elin daima yumulu yahut daima açık olsa bu bir hastalık eseridir.3765
پنجه را گر قبض باشد دایما ** یا همه بسط او بود چون مبتلا
Elini açıp yummakla iş güç görür, çalışır, kazanır, işini düzene korsun. Bu el açıp yumma, kuşun iki kanadı gibi ele lâzım bir şeydir.
زین دو وصفش کار و مکسب منتظم ** چون پر مرغ این دو حال او را مهم
Meryem bir müddet, karaya vurmuş balıklar gibi çırpındı.
چونک مریم مضطرب شد یک زمان ** همچنانک بر زمین آن ماهیان
Ruhulkudüs’ün Meryem’e “Ben Allah elçisiyim, benden korkma, gizlenme… Allah’ın emri bu” demesi
گفتن روح القدس مریم راکی من رسول حقم به تو آشفته مشو و پنهان مشو از من کی فرمان اینست
O Allah rahmetini gösteren melek, Meryem’e bağırdı: “Ben, Allah tapısının eminiyim, benden ürkme.
بانگ بر وی زد نمودار کرم ** که امین حضرتم از من مرم
Allah’ın yücelttiği kimselerden baş çekme. Bu çeşit güzel mahremlerden çekinme!”
از سرافرازان عزت سرمکش ** از چنین خوش محرمان خود درمکش
Hem bu sözleri söylüyordu, hem de dudaklarından pak nurlar çıkıyor, birbirine ulanıp göğe ağrıyordu.3770
این همی گفت و ذبالهی نور پاک ** از لبش میشد پیاپی بر سماک