- Yok… Eğer Abdal’dan olmuşsan, koyunun aslan haline gelmişse korkma, emin bir halde gel ileri… Ölümün sana mağlûp olur, bir şey yapamaz!
- ور ز ابدالی و میشت شیر شد ** آمن آ که مرگ تو سرزیر شد
- Abdal kimdir? Varlığı değişmiş olan, Allah’ın değiştirmesiyle şarabı sirke kesilen! 4000
- کیست ابدال آنک او مبدل شود ** خمرش از تبدیل یزدان خل شود
- Fakat sarhoşsan kendini aslanları bile tutarım, emrime ram ederim sanıyor, sarhoşlukla aslan olduğunu zannediyorsan kendine gel, sakın ileri atılma!
- لیک مستی شیرگیری وز گمان ** شیر پنداری تو خود را هین مران
- Allah, doğru yolu bulmamış kötü münafıklar hakkında “Onların savaşmaları, kendi aralarında şiddetlenir” dedi.
- گفت حق ز اهل نفاق ناسدید ** باسهم ما بینهم باس شدید
- Kendi kendilerine kaldılar mı er kesilirler. Fakat savaşta evdeki karılara dönerler.
- در میان همدگر مردانهاند ** در غزا چون عورتان خانهاند
- O gayp askerinin başbuğu Peygamber dedi ki: “Ey yiğit, savaştan önce yiğitlik olamaz!”
- گفت پیغامبر سپهدار غیوب ** لا شجاعة یا فتی قبل الحروب
- Sarhoşlar, savaş lâfına kalkıştılar mı ağızlarından köpük saçarlar ama savaş kızışınca köpük gibi kalırlar, hiçbir işe yaramazlar. 4005
- وقت لاف غزو مستان کف کنند ** وقت جوش جنگ چون کف بیفنند
- Bu çeşit adamın kılıcı savaş sözü olunca, uzar. Asıl savaştaysa soğan gibi kat, kat kınlara gömülür!
- وقت ذکر غزو شمشیرش دراز ** وقت کر و فر تیغش چون پیاز
- Savaşı düşündüğü zaman gönlü, yaraları arar, saflara dalar, erlikler gösterir. Savaş zamanındaysa bucak bucak kaçar?
- وقت اندیشه دل او زخمجو ** پس به یک سوزن تهی شد خیک او
- Cefaya uğrayıp cilâlanacağı zaman kaçan, sonra da safa dileyen kişiye şaşarım doğrusu.
- من عجب دارم ز جویای صفا ** کو رمد در وقت صیقل از جفا