Birisi “Hay adam hay… Yol, burası değil ki!” dese korkusundan hemen oracıkta duruverir.4030
هرکه گویدهای اینسو راه نیست ** او کند از بیم آنجا وقف و ایست
Fakat gönlüyle hakikati duyan, yolu bilen kişinin kulağına hiç öyle hay huylar girer mi?
ور بداند ره دل با هوش او ** کی رود هر های و هو در گوش او
Şu halde bu deve yüreklilerle yoldaş olma. Çünkü onlar, darlık ve korku zamanında kayboluverirler.
پس مشو همراه این اشتردلان ** زانک وقت ضیق و بیمند آفلان
Onlar, lâf da Bâbil sihrine maliktirler, her şeyi yapar, çatarlar ama iş dara geldi mi kaçar, seni yapayalnız bırakıverirler!
پس گریزند و ترا تنها هلند ** گرچه اندر لاف سحر بابلند
Kendine gel ve züppelerden savaş umma. Tavus kuşlarından av avlama hünerini bekleme!
تو ز رعنایان مجو هین کارزار ** تو ز طاوسان مجو صید و شکار
Tabiat tavus kuşuna benzer, sana vesveseler verir, saçma sapan söylenir durur; nihayet seni yerinden yurdundan eder.4035
طبع طاوسست و وسواست کند ** دم زند تا از مقامت بر کند
Şeytan’ın, Kureyş kabilesine “Ahmed’le savaşa girişin, ben de yardım eder, size yardım etmek üzere kabilemi getiririm” demesi, iki saf karşılaşınca da onları bırakıp kaçması
گفتن شیطان قریش را کی به جنگ احمد آیید کی من یاریها کنم وقبیلهی خود را بیاری خوانم و وقت ملاقات صفین گریختن
Şeytan gibi… o da asker içine girdi, yüzün biri oldu, “ Ben size yardımcıyım” dedi, onlara afsun okudu, onları aldattı.
همچو شیطان در سپه شد صد یکم ** خواند افسون که اننی جار لکم
Fakat Kureyş, onun sözüne uyup hazırlanarak iki ordu karşılaşınca,
چون قریش از گفت او حاضر شدند ** هر دو لشکر در ملاقان آمدند
Müminlerin saflarında melek askerlerini gördü…
دید شیطان از ملایک اسپهی ** سوی صف مومنان اندر رهی
Sizin görmediğiniz o gayp askerlerinin saf kurduklarını görünce canı, korkudan bir ateşgede kesildi.
آن جنودا لم تروها صف زده ** گشت جان او ز بیم آتشکده