English    Türkçe    فارسی   

3
4182-4191

  • Vallahi sen, önce onun sıfatlarından ayrıldın da geldin. Tekrar çevikçe acele et, yine onun sıfatların ulaş!
  • Buluttan, güneşten, gökten geldin… Yine Allah sıfatları haline döndün mü göklere gidersin.
  • Yağmur ve ışık suretinde geldin, Allah’ın tertemiz sıfatları suretine bürünüp gidiyorsun.
  • Güneşin, bulutun, yıldızın cüzüydün… Nefis, iş, söz ve düşünceler oldun. 4185
  • Nebatın ölümü, hayvanın varlığı oldu; bu suretle de “Ey güvendiğim, inandığım kişiler, beni öldürün” sözü doğru çıktı.
  • Mademki ölümden sonra bize böyle bir hayat var, “Şüphe yok ki ölümümde hayat vardır” sözü doğru.
  • İş, söz ve doğruluk, meleğin gıdasıdır. Melek, bunlarla göğe ağar.
  • Nitekim o yemek de insana gıda olunca cemadat halinden yücelir, o canlı bir hale gelir.
  • Bunu, adamakıllı, etraflıca anlattık… Başka bir yerde gelecek. 4190
  • Kervan, daima göklerden gelmekte, alışverişte bulunup yine göklere gitmekte.