- Tek elin sesi çıkmaz. Öbür elin olmadıkça, iki elin birbirine vurulmadıkça ne ses çıkar, ne seda!
- هیچ بانگ کف زدن ناید بدر ** از یکی دست تو بی دستی دگر
- Susuz, ey tatlı su diye ağlar, inler ama su da nerede o susamış, diye ağlar, inler!
- تشنه مینالد که ای آب گوار ** آب هم نالد که کو آن آبخوار
- Bizdeki bu susuzluk suyun bizi çekmesinden ileri gelir… Biz suyunuz, su bizim.
- جذب آبست این عطش در جان ما ** ما از آن او و او هم آن ما
- Allah hikmeti ezelde bizi birbirimize âşık etti. 4400
- حکمت حق در قضا و در قدر ** کرد ما را عاشقان همدگر
- O ezeli hükme göre kâinatın büyük zerreleri çift çifttir ve her cüz’ü de kendi çiftine âşıktır.
- جمله اجزای جهان زان حکم پیش ** جفت جفت و عاشقان جفت خویش
- Âlemde her cüz’ü de muhakkak kendi çiftini ister. Kehlibar nasıl saman çöpünü çekerse her cüz’ü de muhakkak kendi çiftini çeker.
- هست هر جزوی ز عالم جفتخواه ** راست همچون کهربا و برگ کاه
- Gökyüzü yere merhaba der, demirle mıknatıs nasılsa ben de seninle öyleyim.
- آسمان گوید زمین را مرحبا ** با توم چون آهن و آهنربا
- Gökyüzü aklen erkektir, yer kadın. Onun verdiğini bu, besler, yetiştirir.
- آسمان مرد و زمین زن در خرد ** هرچه آن انداخت این میپرورد
- Yerin harareti kalmadı mı gök hararet yollar… Rutubeti bitti mi rutubet verir. 4405
- چون نماند گرمیش بفرستد او ** چون نماند تری و نم بدهد او
- Gökyüzünde bulunan ve toprağa mensup olan burç, yere yardım eder… Suya mensup burç, yere rutubet verir, yeri terü taze bir hale sokar.
- برج خاکی خاک ارضی را مدد ** برج آبی تریش اندر دمد