- Sırra bakmakta, daha dünyada Âdem’le Havva vücuda gelmemişken gizli bir âlem görmekteyim.
- بنگرم سر عالمی بینم نهان ** آدم و حوا نرسته از جهان
- Siz, daha Elest deminde zerrelerden ibarettiniz… Daha vakit ayaklarınız bağlı, baş aşağı ve alçalmış bir haldeydiniz; sizi öyle görüyordum ben.
- مر شما را وقت ذرات الست ** دیدهام پا بسته و منکوس و پست
- Direksiz, desteksiz gökyüzü yaratılmadan bildiğim şeyler, âlem yaratıldıktan sonra da hep o… hiç artmadı.
- از حدوث آسمان بی عمد ** آنچ دانسته بدم افزون نشد
- Ben, daha sudan, topraktan vücut bulmamış, bu surete bürünmemişken sizi baş aşağı olmuş görüyordum. 4545
- من شما را سرنگون میدیدهام ** پیش از آن کز آب و گل بالیدهام
- Siz ikbaldeyken de bunu böyle görüyordum. Yeni bir şey görmedim ki sevineyim!
- نو ندیدم تا کنم شادی بدان ** این همیدیدم در آن اقبالتان
- Gizli bir kahra uğramış, gizli bir kahırla bağlamıştınız. Gayri bu ne kahırdır, bunu kim anlar? Siz şeker yerdiniz de o şeker de zehir olurdu.
- بستهی قهر خفی وانگه چه قهر ** قند میخوردید و در وی درج زهر
- Böyle zehirlerle dolu şekeri düşman yerse afiyet olsun… Neden ona haset ediyorsun ki?
- این چنین قندی پر از زهر ار عدو ** خوش بنوشد چت حسد آید برو
- Sizde o zehri neşe ile içiyordunuz: eceliniz, gizlice kulaklarınızı tıkamıştı.
- با نشاط آن زهر میکردید نوش ** مرگتان خفیه گرفته هر دو گوش
- Ben üst geleyim de dünyayı zapt edeyim diye harp etmiyorum ki. 4550
- من نمیکردم غزا از بهر آن ** تا ظفر یابم فرو گیرم جهان
- Çünkü bu cihan murdardır, pistir. Ben böyle pis bir şeye nasıl haris olurum?
- کین جهان جیفهست و مردار و رخیص ** بر چنین مردار چون باشم حریص