- Siz ikbaldeyken de bunu böyle görüyordum. Yeni bir şey görmedim ki sevineyim!
- نو ندیدم تا کنم شادی بدان ** این همیدیدم در آن اقبالتان
- Gizli bir kahra uğramış, gizli bir kahırla bağlamıştınız. Gayri bu ne kahırdır, bunu kim anlar? Siz şeker yerdiniz de o şeker de zehir olurdu.
- بستهی قهر خفی وانگه چه قهر ** قند میخوردید و در وی درج زهر
- Böyle zehirlerle dolu şekeri düşman yerse afiyet olsun… Neden ona haset ediyorsun ki?
- این چنین قندی پر از زهر ار عدو ** خوش بنوشد چت حسد آید برو
- Sizde o zehri neşe ile içiyordunuz: eceliniz, gizlice kulaklarınızı tıkamıştı.
- با نشاط آن زهر میکردید نوش ** مرگتان خفیه گرفته هر دو گوش
- Ben üst geleyim de dünyayı zapt edeyim diye harp etmiyorum ki. 4550
- من نمیکردم غزا از بهر آن ** تا ظفر یابم فرو گیرم جهان
- Çünkü bu cihan murdardır, pistir. Ben böyle pis bir şeye nasıl haris olurum?
- کین جهان جیفهست و مردار و رخیص ** بر چنین مردار چون باشم حریص
- Köpek değilim ki ölünün perçemini çekip koparayım. Ben İsa’yım, ölüyü diriltmeye gelirim.
- سگ نیم تا پرچم مرده کنم ** عیسیام آیم که تا زندهش کنم
- Sizi helak olmaktan kurtarayım diye savaş saflarını yarmaktayım.
- زان همیکردم صفوف جنگ چاک ** تا رهانم مر شما را از هلاک
- İnsanların başlarını; yüceleyim, devlete erişeyim diye kesmem.
- زان نمیبرم گلوهای بشر ** تا مرا باشد کر و فر و حشر
- Kessem kessem bütün âlem kurtulsun diye birkaç baş keserim. 4555
- زان همیبرم گلویی چند تا ** زان گلوها عالمی یابد رها