English    Türkçe    فارسی   

3
665-674

  • Bu üç karanlık içinde eşeğin yellenmesini tanıyorsun da beni nasıl tanımıyorsun be hey avare! 665
  • Gece yarısı eşek sıpasını tanıyan adam, güpegündüz dostunu nasıl tanımaz?
  • Kendini dalgın ve arif gösteriyor da mürüvvetin, vefanın gözüne toprak serpiyorsun.
  • Benim kendimden bile haberim yok, gönlüme Allah’tan başka hiçbir şey sığmıyor ki.
  • Dün yediğim bile aklımda değil. Bu gönül, hayretten başka bir şeyden neşelenmiyor diye kendini müstağrak gösteriyorsun ama
  • Asıl akıllı, fakat Allah mecnunu benim, bunu hatırında tut da şu kendimde olmayışımı mazur gör. 670
  • Bir insan, şer’an murdar olan hurma şarabı içse kendinde değilse şeriat, onu mazur tutar.
  • Sarhoş ve esrarkeşin karı boşaması ve bir şey satması, makbul ve muteber değildir. O, çocuğa benzer, yaptığı affedilir, hürdür, serbesttir.
  • Asıl tek padişah olan Allah’tan gelen sarhoşluksa insana yüz küpün şarabından ziyade tesir eder, yüz küpün şarabından ziyade adamın aklını alır.
  • Haydi yürü artık böyle adama nasıl teklif olabilir ki? At düştü, elsiz, ayaksız bir hâle geldi.