Bu yüzden peygamberler eziyetlere, zahmetlere uğradılar... Onların çektikleri meşakkat, bütün cihan halkının çektiği meşakkatten daha üstündü, daha artıktı!100
زین سبب بر انبیا رنج و شکست ** از همه خلق جهان افزونترست
Çünkü canları da, bütün canlardan daha büyük, daha üstündü... Onun için de onların uğradıkları belâya başka bir taife uğramadı.
تا ز جانها جانشان شد زفتتر ** که ندیدند آن بلا قوم دگر
Deri, ilâçlarla belâlara uğrar da Taif derisi güzel bir hale girer.
پوست از دارو بلاکش میشود ** چون ادیم طایفی خوش میشود
Yoksa ona o acı ve keskin ilaçlar sürülmeseydi pis pis kokar, berbat bir hale gelirdi!
ورنه تلخ و تیز مالیدی درو ** گنده گشتی ناخوش و ناپاک بو
İnsanı da tabaklanmamış deri say... Rutubetten nem kapar, çirkin bir hale gelir, ağır ağır kokar!
آدمی را پوست نامدبوغ دان ** از رطوبتها شده زشت و گران
Sen, ona acı ve keskin ilâçları fazlaca ver de temizlensin, lâtif bir hale gelsin, semirsin!105
تلخ و تیز و مالش بسیار ده ** تا شود پاک و لطیف و با فره
Buna kudretin yoksa senin dileğin olmaksızın Allah bir zahmet verirse ona sabret, ona razı ol!
ور نمیتوانی رضا ده ای عیار ** گر خدا رنجت دهد بیاختیار
Çünkü dosttan gelen belâ, sizi temizler... Onun bilgisi, sizin tedbirlerinizden üstündür!
که بلای دوست تطهیر شماست ** علم او بالای تدبیر شماست
Bir adam, belâda sâfa görürse belâ, tatlılaşır... Hasta iyileştiğini görünce ilâç, kendisine hoş gelir.
چون صفا بیند بلا شیرین شود ** خوش شود دارو چو صحتبین شود
Mat olduğu halde kazandığını görür de “Ey sözlerine, özlerine inanılır kişiler, beni öldürün!” der.
برد بیند خویش را در عین مات ** پس بگوید اقتلونی یا ثقات