- O topraktan yüz binlerce âşık, yüz binlerce maşuk yaratırız... Hepsi de feryad-ü figandadır, arayıp taramadadır!
- صد هزاران عاشق و معشوق ازو ** در فغان و در نفیر و جست و جو
- Bizim işimize candan meyli olmayanın körlüğüne işimiz budur işte! 1005
- کار ما اینست بر کوری آن ** که به کار ما ندارد میل جان
- Nevaleyi azıksızlar önüne koruz... İşte o yüzden toprağa bu faziletleri veririz biz.
- این فضیلت خاک را زان رو دهیم ** که نواله پیش بیبرگان نهیم
- Çünkü toprak, tozlu ve kapkara görünür ama içinde nurlu sıfatlar vardır.
- زانک دارد خاک شکل اغبری ** وز درون دارد صفات انوری
- Dış yüzü iç yüzüyle savaştadır... İç yüzü inci gibidir, dışı taşa benzer.
- ظاهرش با باطنش گشته به جنگ ** باطنش چون گوهر و ظاهر چو سنگ
- Dışı, biz, ancak buyuz der... İçi, dikkat et, işin önüne, ardına iyi bak der!
- ظاهرش گوید که ما اینیم و بس ** باطنش گوید نکو بین پیش و پس
- Dışı içimizde hiçbir şey yoktur diye inkârda da bulunur... İçi hele dur da sana hakikatimizi gösterelim der. 1010
- ظاهرش منکر که باطن هیچ نیست ** باطنش گوید که بنماییم بیست
- Dışıyla içi savaştadır... Ve içi, dışına sabrettiğinden Allah yardımına nail olur.
- ظاهرش با باطنش در چالشاند ** لاجرم زین صبر نصرت میکشند
- İşte biz bu ekşi suratlı topraktan suretler düzer onun gizli gülümsemesini meydana çıkarırız.
- زین ترشرو خاک صورتها کنیم ** خندهی پنهانش را پیدا کنیم
- Çünkü toprağın dışı kederden, ağlayıştan ibarettir ama içinde yüz binlerce gülüşler vardır.
- زانک ظاهر خاک اندوه و بکاست ** در درونش صد هزاران خندههاست