English    Türkçe    فارسی   

4
1008-1017

  • Dış yüzü iç yüzüyle savaştadır... İç yüzü inci gibidir, dışı taşa benzer.
  • Dışı, biz, ancak buyuz der... İçi, dikkat et, işin önüne, ardına iyi bak der!
  • Dışı içimizde hiçbir şey yoktur diye inkârda da bulunur... İçi hele dur da sana hakikatimizi gösterelim der. 1010
  • Dışıyla içi savaştadır... Ve içi, dışına sabrettiğinden Allah yardımına nail olur.
  • İşte biz bu ekşi suratlı topraktan suretler düzer onun gizli gülümsemesini meydana çıkarırız.
  • Çünkü toprağın dışı kederden, ağlayıştan ibarettir ama içinde yüz binlerce gülüşler vardır.
  • Biz sırları açığa vururuz... İşimiz budur bizim! Bu gizli şeyleri pusudan çıkarır dururuz!
  • Hırsız inkârdan gelir, susar bir şey söylemez ama sahne onu sıkıştırır, hırsızlığını meydana çıkarır! 1015
  • Bu topraklarda da nice nimetler çalmıştır... Onu belâlara uğratır, ikrar ettirir.
  • Onun nice şaşılacak çocukları var... Fakat Ahmet hepsinden üstün!