- Ben, Musa’mın elindeki asâyım... Musa’m gizli de ben, önünde görünüp durmaktayım.
- من عصاام در کف موسی خویش ** موسیم پنهان و من پیدا به پیش
- Müslümanlara deniz üstündeki köprü kesilir, sonra da Firavuna ejderha olurum! 1070
- بر مسلمانان پل دریا شوم ** باز بر فرعون اژدها شوم
- Oğul, yalnız bu asâyı görme... Allah elinde olmasa asâ, bu işleri yapamaz!
- این عصا را ای پسر تنها مبین ** که عصا بیکف حق نبود چنین
- Tufan dalgası da asâ kesildi... o dertte büyücülere tapanların şatafatlarını sömürüp yedi!
- موج طوفان هم عصا بد کو ز درد ** طنطنهی جادوپرستان را بخورد
- Allah asâlarını saymaya kalkışsam şu Firavuna mensup olanların hilelerini yutarım ya...
- گر عصاهای خدا را بشمرم ** زرق این فرعونیان را بر درم
- Fakat bırak, bu zehirli tatlı otu birkaç günceğiz otlasınlar hele!
- لیک زین شیرین گیای زهرمند ** ترک کن تا چند روزی میچرند
- Firavun ’un mesnedi ve başlık, başbuğluk, olmasaydı cehennem nereden beslenecekti ki? 1075
- گر نباشد جاه فرعون و سری ** از کجا یابد جهنم پروری
- A kasap, önce semirt de sonra kes... Çünkü cehennemdeki köpekler azıksız!
- فربهش کن آنگهش کش ای قصاب ** زانک بیبرگاند در دوزخ کلاب
- Dünyada düşmanlar olmasaydı halktaki kızgınlık yatışır, geçer giderdi!
- گر نبودی خصم و دشمن در جهان ** پس بمردی خشم اندر مردمان
- Cehennem dediğin o kızgınlıktır... Düşmanlık gerek ki yaşasın. Yoksa merhamet, onu söndürüverirdi!
- دوزخ آن خشمست خصمی بایدش ** تا زید ور نی رحیمی بکشدش