English    Türkçe    فارسی   

4
1165-1174

  • (Bu kasidede padişahın methi hiç yoktu. Çünkü padişahın nimetleri, hilâtları, zaten dilsiz, dudaksız, padişahı methedip duruyordu!) 1165
  • O şairin birkaç yıl sonra yine aynı ihsanlara nail olmak ümidiyle tekrar gelmesi, padişahın, âdeti veçhile bin dinar verilmesini emretmesi, yine adı Ebülhasan olan yeni vezirin, birçok masraflarımız var, hazine boş, ben onu, bu ihsanın onda biriyle bile hoşnut ederim demesi
  • Birkaç yıl sonra şair, yine yok yoksun bir hale düştü, muhtaç oldu... rızıklanmak, ekin parası bulmak ümidiyle,
  • Dedi ki: Yokluk ve darlık zamanında sınanmış şeyi aramak, ona başvurmak daha iyi...
  • Kerem ve ihsanda sınadığın kapıya gideyim de yine ihtiyacımı arz edeyim.
  • Sibeveyh, Allah sözünün manasını anlatırken “Halk, hacet zamanında ona sığınır...
  • İhtiyaçlarımızı sana arz eder, sana sığınırız... Hacetlerimizi senden diler, sen de buluruz demektir” dedi. 1170
  • Binlerce akıllı kişi, dert ve ihtiyaç zamanında umumiyetle o tek Allah’ın huzurunda ağlar, inler.
  • Hiçbir aklı eksik ve deli yoktur ki acizliğini varsın da bir nekese arz etsin!
  • Akıllılar, binlerce defa ihtiyaçlarının giderildiğini görmeselerdi hiç o tapıya canla başla giderler miydi?
  • Hatta deniz dalgaları arasındaki bütün balıklar, yücelerde uçan bütün kuşlar bile...