English    Türkçe    فارسی   

4
1216-1225

  • Vezir dedi ki: Ben onu öyle bir sıkarım ki nihayet beklemeden usanır, bizar olur...
  • گفت بفشارم ورا اندر فشار ** تا شود زار و نزار از انتظار
  • Yoldan toprak alıp versem yeşillikten gül yaprağı veriyorum gibi kapar.
  • آنگه ار خاکش دهم از راه من ** در رباید هم‌چو گلبرگ از چمن
  • Bunu bana bırakın... Bu işte üstadım ben; işe girişen ateş bile olsa ben yatıştırmasını bilirim!
  • این به من بگذار که استادم درین ** گر تقاضاگر بود هر آتشین
  • Süreyya yıldızından saraya dek uçsa yine beni görünce yumuşar!
  • از ثریا گر بپرد تا ثری ** نرم گردد چون ببیند او مرا
  • Padişah, peki dedi... Ne yaparsan yap, hüküm senin. Yalnız onu sevindir, çünkü bizim iyiliğimizi söyler. 1220
  • گفت سلطانش برو فرمان تراست ** لیک شادش کن که نیکوگوی ماست
  • Vezir, onu da, onun gibi daha iki yüz tane ümitlenip duran kişiyi de bana bırak sen, dedi.
  • گفت او را و دو صد اومیدلیس ** تو به من بگذار این بر من نویس
  • Vezir, şairi bekletti durdu... Kış geldi geçti de bahar geldi!
  • پس فکندش صاحب اندر انتظار ** شد زمستان و دی و آمد بهار
  • Şair bekleye bekleye ihtiyarladı... Bu dertle, bu tedbirle âdeta zebun oldu.
  • شاعر اندر انتظارش پیر شد ** پس زبون این غم و تدبیر شد
  • Dedi ki: Altın yoksa bari bana söv de canımı kurtar, kölen olayım!
  • گفت اگر زر نه که دشنامم دهی ** تا رهد جانم ترا باشم رهی
  • Bekleme beni öldürdü, bari git de, yoksul canım rehinden kurtulsun! 1225
  • انتظارم کشت باری گو برو ** تا رهد این جان مسکین از گرو