- Yoldan toprak alıp versem yeşillikten gül yaprağı veriyorum gibi kapar.
- آنگه ار خاکش دهم از راه من ** در رباید همچو گلبرگ از چمن
- Bunu bana bırakın... Bu işte üstadım ben; işe girişen ateş bile olsa ben yatıştırmasını bilirim!
- این به من بگذار که استادم درین ** گر تقاضاگر بود هر آتشین
- Süreyya yıldızından saraya dek uçsa yine beni görünce yumuşar!
- از ثریا گر بپرد تا ثری ** نرم گردد چون ببیند او مرا
- Padişah, peki dedi... Ne yaparsan yap, hüküm senin. Yalnız onu sevindir, çünkü bizim iyiliğimizi söyler. 1220
- گفت سلطانش برو فرمان تراست ** لیک شادش کن که نیکوگوی ماست
- Vezir, onu da, onun gibi daha iki yüz tane ümitlenip duran kişiyi de bana bırak sen, dedi.
- گفت او را و دو صد اومیدلیس ** تو به من بگذار این بر من نویس
- Vezir, şairi bekletti durdu... Kış geldi geçti de bahar geldi!
- پس فکندش صاحب اندر انتظار ** شد زمستان و دی و آمد بهار
- Şair bekleye bekleye ihtiyarladı... Bu dertle, bu tedbirle âdeta zebun oldu.
- شاعر اندر انتظارش پیر شد ** پس زبون این غم و تدبیر شد
- Dedi ki: Altın yoksa bari bana söv de canımı kurtar, kölen olayım!
- گفت اگر زر نه که دشنامم دهی ** تا رهد جانم ترا باشم رهی
- Bekleme beni öldürdü, bari git de, yoksul canım rehinden kurtulsun! 1225
- انتظارم کشت باری گو برو ** تا رهد این جان مسکین از گرو
- Nihayet vezir, şaire o bin altının onda birinin tam dörtte birini, yani yirmi beş altın verdi... Şair derin bir düşünceye daldı.
- بعد از آنش داد ربع عشر آن ** ماند شاعر اندر اندیشهی گران