English    Türkçe    فارسی   

4
1249-1258

  • Vay o padişaha ki veziri budur... Her ikisinin yeri de kin güden cehennemdir.
  • Ne mutlu o padişaha ki müşkül işe düştü mü elini tutacak Asaf gibi bir veziri vardır. 1250
  • Adaletli padişah, Asaf’a eş oldu mu artık adı “Nur üstüne nur” olur...
  • “Padişah Süleyman” veziri de Asaf oldu mu nur üstüne nurdur, amber üstüne amber!
  • Fakat padişah Firavun, veziri de Haman olursa ikisi de talihsizlikten, kötülükten kaçamazlar, çaresiz perişan olur giderler!
  • Karanlıklar üstüne çöken karanlıklara düşerler de ne akıl, onlara yâr olur, ne de kıyamet günü devlete erişirler!
  • Ben kötülerde kötülükten başka bir şey görmedim... Sen gördüysen var selâm söyle! 1255
  • Padişah cana benzer, vezir de akla... Fesatçı akıl, ruhu kötülüklere götürür.
  • Akıl meleği Harut’laşınca yüzlerce kötü kişiye sihir öğretir!
  • Cüz’i aklı kendine vezir yapma. Aklı küllü vezir yap padişahım.