English    Türkçe    فارسی   

4
1302-1311

  • Fakat Kaabilde bu anlayış olsaydı Hâbili başı üstünde taşır mıydı?
  • Ben bu ölüyü, bu kana, toprağa karışmış ölüyü ne yapayım, nasıl yok edeyim der miydi?
  • Bir de gördü ki bir karga, ölü bir kargayı ağzına almış, hemen geldi...
  • Havadan indi Kaabil’e öğretmek için mezar kazıcılığına başladı. 1305
  • Tırnaklarıyla yerden bir toz kopardı, yeri kazıp hemen hemen ölü kargayı o mezara koydu;
  • Gömüp üstünü toprakla örttü... bu suretle karga, Allah ilhamı ile bilgi sahibi oldu.
  • Kaabil, bunu görünce yuh olsun benim aklıma dedi... Bir karga bile bilgide benden üstün!
  • Allah, Aklıküll’e “Mazagalbasar” dedi... Fakat cüz’i akıl her yana baka durur.
  • Has kişilerin nuru, Mazagalbasar aklıdır... Karga aklıysa ölülere mezar kazma üstadı! 1310
  • Karga, ardınca uçan canı nihayet mezarlığa götürür!