- Peygambere bu yüzden “Ey kilime bürünen, ey ürküp kaçan, kilimden çık!
- خواند مزمل نبی را زین سبب ** که برون آ از گلیم ای بوالهرب
- Kilime baş çekme, yüzünü örtme... Çünkü âlem şaşkın bir beden, sense bu âleme akılsın!
- سر مکش اندر گلیم و رو مپوش ** که جهان جسمیست سرگردان تو هوش
- Kendine gel de dâvaya kalkışanlardan arlanıp gizlenme... Çünkü sende vahiy mumunun nurları var! 1455
- هین مشو پنهان ز ننگ مدعی ** که تو داری شمع وحی شعشعی
- Kendine gel de geceleri kalk, çünkü ey Peygamber, mum geceleri ayakta durur!
- هین قم اللیل که شمعی ای همام ** شمع اندر شب بود اندر قیام
- Senin nurun olmadıkça aydın gün bile gecedir... Sana sığınmadıkça aslan bile Tavşan kesilir!
- بیفروغت روز روشن هم شبست ** بیپناهت شیر اسیر ارنبست
- Ey Mustafa, bu nur denizinde kaptanlık et... Çünkü sen, ikinci Nuh’sun!
- باش کشتیبان درین بحر صفا ** که تو نوح ثانیی ای مصطفی
- Akıllılara bir yol gösterici lâzım... Hele yol, deniz yolu olursa!
- ره شناسی میبباید با لباب ** هر رهی را خاصه اندر راه آب
- Kalk da yolu vurulmuş kervana bak... Her yanda kaptan kesilmiş gül yabanileri gör! 1460
- خیز بنگر کاروان رهزده ** هر طرف غولیست کشتیبان شده
- Sen, vaktin Hızır’ısın, her geminin imdadına yetişen sensin... Ruhullah gibi yalnız yürümeyi âdet edinme!
- خضر وقتی غوث هر کشتی توی ** همچو روحالله مکن تنها روی
- Bu topluluğun önünde gökyüzündeki ışık gibisin, güneşe benziyorsun... Bunlardan gizlenmeye, halveti bezemeye kalkışma!
- پیش این جمعی چو شمع آسمان ** انقطاع و خلوت آری را بمان