- Akıllılara bir yol gösterici lâzım... Hele yol, deniz yolu olursa!
- ره شناسی میبباید با لباب ** هر رهی را خاصه اندر راه آب
- Kalk da yolu vurulmuş kervana bak... Her yanda kaptan kesilmiş gül yabanileri gör! 1460
- خیز بنگر کاروان رهزده ** هر طرف غولیست کشتیبان شده
- Sen, vaktin Hızır’ısın, her geminin imdadına yetişen sensin... Ruhullah gibi yalnız yürümeyi âdet edinme!
- خضر وقتی غوث هر کشتی توی ** همچو روحالله مکن تنها روی
- Bu topluluğun önünde gökyüzündeki ışık gibisin, güneşe benziyorsun... Bunlardan gizlenmeye, halveti bezemeye kalkışma!
- پیش این جمعی چو شمع آسمان ** انقطاع و خلوت آری را بمان
- Halvet zamanı değil topluluğa gel! Ey Peygamber, hidayet, Kaf Dağına benzer, sense Hümasın!
- وقت خلوت نیست اندر جمع آی ** ای هدی چون کوه قاف و تو همای
- Dolunay, gökyüzünde geceleri yürür... Köpeklerin sesi yüzünden yürüyüşünü bırakmaz.
- بدر بر صدر فلک شد شب روان ** سیر را نگذارد از بانگ سگان
- Kınayanlar, senin dolunayına karşı köpeklere benzerler... Sana karşı ürüyüp dururlar! 1465
- طاعنان همچون سگان بر بدر تو ** بانگ میدارند سوی صدر تو
- Bu köpekler, “Susun, dinleyin” emrine karşı sağırdırlar... Ahmaklıklarından senin dolunayına karşı hav havlayıp durmaktalar!
- این سگان کرند از امر انصتوا ** از سفه و عوع کنان بر بدر تو
- Ey şifa, hastayı terk etme... Ey şifa hastayı terk etme... Sağıra kızıp körün sopasını bırakma!
- هین بمگذار ای شفا رنجور را ** تو ز خشم کر عصای کور را
- Sen demedin mi ki “Körü, yolda tutup yeden Allah’tan yüzlerce ecir alır, yüzlerce sevaba girer!
- نه تو گفتی قاید اعمی به راه ** صد ثواب و اجر یابد از اله