- Ey benim en ulu Peygamberim, onun mumu, kasırgama karşı nedir?
- آن چراغ او به پیش صرصرم ** خود چه باشد ای مهین پیغامبرم
- Derhal korkunç sûr sesiyle kalk da binlerce ölü, topraktan çıksın!
- خیز در دم تو بصور سهمناک ** تا هزاران مرده بر روید ز خاک
- Sen vaktin İsrafil’isin; doğruca kalk da kıyametten önce bir kıyamet kopar!
- چون تو اسرافیل وقتی راستخیز ** رستخیزی ساز پیش از رستخیز
- Kim, “hani, nerede kıyamet?” derse a güzelim, kendini göster, işte kıyamet benim de! 1480
- هر که گوید کو قیامت ای صنم ** خویش بنما که قیامت نک منم
- Ey mihnetlere düşmüş de soru soran kişi, dikkat et, bak da gör. Bu kıyametten yüzlerce âlem kopmada!
- در نگر ای سایل محنتزده ** زین قیامت صد جهان افزون شده
- Bu zikir ve kunut ehli olmasa ahmağın sorusuna verilecek cevap sükûttan ibarettir padişahım!
- ور نباشد اهل این ذکر و قنوت ** پس جواب الاحمق ای سلطان سکوت
- Duamız kabul edilmeyince Allah göğünden isteğimize sükûtla cevap verilir canım!
- ز آسمان حق سکوت آید جواب ** چون بود جانا دعا نامستجاب
- Harman devşirme zamanı geldi ama yazıklar olsun... Gün bahtımız yüzünden geçti gitti!
- ای دریغا وقت خرمنگاه شد ** لیک روز از بخت ما بیگاه شد
- Gün dar... Hâlbuki bu söz, o kadar geniş ki bütün bir ömür bile ona az gelir! 1485
- وقت تنگست و فراخی این کلام ** تنگ میآید برو عمر دوام
- Bu daracık çukurlarda mızrak oyununa girişmek, bu oyunu oynayanları utandırır!
- نیزهبازی اندرین کوههای تنگ ** نیزهبازان را همی آرد به تنگ