English    Türkçe    فارسی   

4
1551-1560

  • Bu sözleri söyleyip kendisini deveden fırlattı attı, niceye bir dertten yanıp yakılacağım, yandım artık, dedi!
  • Ona o geniş ova daracık bir hale geldi... Kendisini bir taşlığa atıverdi!
  • Hem de öyle bir attı ki o yiğidin bedeni ezildi...
  • Kendisini yere öyle bir fırlattı ki kazara ayağı da kırıldı!
  • Ayağını bağladı, top olurum da dedi, onun çevgânının önüne düşer, yuvarlanarak giderim! 1555
  • İşte güzel sözlü hakîm, tenden inmeyen atlıya bu yüzden lânet etmiştir.
  • Allah aşkı, hiç Leylâ’nın aşkından az değersiz olur mu? Ona top olmak elbette daha doğru, daha yerinde!
  • Top ol da doğruluk yanına yat, aşk çevgâniyle yuvarlanarak git!
  • Çünkü bu yolculuk, binekten indikten sonra Allah çekişiyle olur... Halbuki önceki gidişimiz, deveyle idi!
  • Bu çeşit gidiş, gidişlerden apayrıdır... Bu gidiş cinlerin gidişiyle de olmaz, insanların çalışmasıyla da! 1560