- O köle, nazenin padişaha savaşla, varlıkla, kinle dolu bir mektup yazıp gönderir.
- قصه پر جنگ و پر هستی و کین ** میفرستد پیش شاه نازنین
- Kalıbın, cesedin mektuptur, ona dikkat et, padişaha lâyık mı, değil mi? Bir anla da sonra gönder!
- کالبد نامهست اندر وی نگر ** هست لایق شاه را آنگه ببر
- Bir bucağa git, mektubu aç, oku... Bak bakalım, içindeki sözler, padişahlara lâyık olan sözler? 1565
- گوشهای رو نامه را بگشا بخوان ** بین که حرفش هست در خورد شهان
- Lâyık değilse o mektubu yırt, çaresine bak, başka bir mektup yaz!
- گر نباشد درخور آن را پاره کن ** نامهی دیگر نویس و چاره کن
- Fakat ten mektubunu açmayı kolay sanma. Yoksa herkes gönül sırrını apaçık görürdü!
- لیک فتح نامهی تن زپ مدان ** ورنه هر کس سر دل دیدی عیان
- Bu mektubu açmak ne güçtür, ne sarptır! Erlerin işidir bu, çocuk işi değil!
- نامه بگشادن چه دشوارست و صعب ** کار مردانست نه طفلان کعب
- Hepimiz, fihriste kani olmuş kalmışız... Çünkü heva ve hevese, hırsa bulaşmışız!
- جمله بر فهرست قانع گشتهایم ** زانک در حرص و هوا آغشتهایم
- Hâlbuki o fihrist, ona baksınlar da metni de öyle sansınlar diye halka bir tuzaktır. 1570
- باشد آن فهرست دامی عامه را ** تا چنان دانند متن نامه را
- Mektubu aç, bu sözden baş çevirme! Allah, doğruyu daha iyi bilir!
- باز کن سرنامه را گردن متاب ** زین سخن والله اعلم بالصواب
- Mektubun fihristi, dille ikrar etmeye benzer... Hâlbuki sen gönül mektubunun metnini sına!
- هست آن عنوان چو اقرار زبان ** متن نامهی سینه را کن امتحان