English    Türkçe    فارسی   

4
1662-1671

  • Hepsini de büyücülerin büyüsü bil... Ölümse ejderha haline gelen o sopadır.
  • Bütün büyüleri bir lokma yaptı da yuttu... Geceyle dolu olan bir âlemi sabahın yalayıp yutması gibi hani!
  • Fakat o yutmakla sabahın nuru artmadı ki... Evvelce nasılsa yine de öyle!
  • Çokluk, fazlalık eserdedir, zatta değil... Zatta ne artma vardır, ne eksilme! 1665
  • Allah âlemi yaratmakla çoğalmadı, artmadı... Zaten önce olmayan şimdi olmuş değildir ki!
  • Fakat halkın yaratılmasıyla eser çoğaldı, arttı. Yalnız bu iki artmanın arasında hayli fark var!
  • Eserin artması onun zuhurudur... Bu suretle sanatları ve işi zahir olur, görünür.
  • Zatın artmasına gelince bu, o zatın sebeplere bağlı ve sonradan meydana gelmiş olduğuna delildir.
  • Musa, içinde bir korku duydu. Dedik ki: Korkma, sen, ondan yücesin ayetinin tefsiri
  • Musa, büyü de insanı şaşırtır... Ben ne yapayım ne işleyeyim? Halk, mucizeyle büyüyü ayırt edemez ki dedi. 1670
  • Allah dedi ki: O fark edişi ben onlarda izhar eder, doğruyu eğriyi ayırt edemeyen aklı görür, bilir bir hale getiririm.