English    Türkçe    فارسی   

4
1729-1738

  • “Ey avucu, hacetler isteyeni hacetini vermede denizden de cömert olan, buluttan da cömert olan!
  • Çünkü bulut verir ama ağlaya ağlaya verir... Hâlbuki senin elin, gülerek biteviye sofralar yayar” dedi. 1730
  • Mektubun zahiri medihti ama o medihlerden kızgınlığının kokusu duyuluyordu.
  • Senin işin de tıpkı onun işi gibi nursuz ve çirkin... Çünkü sen, yaradılış nurundan uzaksın, uzak!
  • Bayağı kişilerin işi kesatlıdır... Taze meyve gibi o, çabucak bozulur, çürür!
  • Dünyanın parlaklığı ve revacı da ondan kesat bulur... Çünkü o, oluş ve bozulmuş âlemindendir.
  • Methedende kin oldu mu onun karihasından doğan medihler, insana hoş gelmez! 1735
  • Gönül, kinden, pislikten arın da sonra çevikçe hamd suresini oku!
  • Ağzınla hamd ediyorsun ama için bunu reddetmede... Dilindeki hamd, ya şeytanlıktır, ya efsun!
  • İşte onun için Allah “Ben dışa bakmam, içe bakarım” dedi.
  • Şerefini korumak için medihlerde bulunan, fakat içinden dert ve elem kokusu duyulan, hırkasının eksikliğinden o şükürlerin lâftan, yalandan ibaret olduğu anlaşılan övücü