English    Türkçe    فارسی   

4
1818-1827

  • Ey, çevik er, ey gökyüzünü dönüp dolaşan er, içtiğin şaraptan bize de bir yudumcuk sun!
  • Bu zamanda meclisin beyi sensin, senden başkası değil... Bize de bak!
  • Bu şarap, gizlice içilir mi ki? Şarap, muhakkak adamı rezil, rüsvay eder! 1820
  • Kokusunu gizlesen bile sarhoş gözlerini ne yapacaksın ki?
  • Zaten bu koku, âlemde yüz binlerce perde altında gizlenebilecek bir koku değil ki!
  • O keskin kokuyla ovalar, çöller doldu... Hatta ova da nedir ki? O koku, dokuz feleği bile geçti!
  • Bu şarabın bulunduğu testinin başını balçıkla örtme... Zaten bu öyle bir açıkta şarap ki örtülmesine imkan yok!
  • Ey sırlar bilen sır söyleyici, seni avlayanı lütfet, söyle! 1825
  • Bayezıd dedi ki: “Şaşılacak bir koku geldi bana... Peygambere Yemen’den gelen koku gibi!
  • Muhammet demiştir ki. Seher yelinin eliyle bana Yemen’den Allah kokusu gelmekte.