English    Türkçe    فارسی   

4
1842-1851

  • Onun bedeni, yeryüzünde mum gibidir... Nuru ise yedinci kat tavanın üstündedir!
  • Güneşin ışıkları odadadır ama güneş, dördüncü kat göktedir.
  • Gülün suretini, lâtife yollu burnunun altında görürsün ama gül kokusu dimağın ta tavanına, sayvanına kadar her yeri tutmuştur.
  • Uyuyan adam, Aden’de bir azaba uğradığını görür ama aksi, bedeninde ter halinde görünür! 1845
  • Gömlek, Mısır’da bir harise rehin olmuştur ama Kenan ülkesi o gömleğin kokusuyla dolmuştur!
  • Tarihçiler, bunu duyunca Bayezid’in tayin ettiği zamanı yazdılar... Âdeta şişe benzeyen kamış kalemlerini kebapla bezediler.
  • Tanı o zaman, o tarih gelip çatınca o padişah doğdu... Devlet satrancını oynadı!
  • Bayezid’in ölümünden sonra yıllar geçti, Ebul Hasan dünyaya geldi.
  • O padişah, Ebulhasan’ın ihsanına, kıskanmasına ait ne gibi huylar söylediyse aynen zuhur etti. 1850
  • Çünkü onun önünde giden levhimahfuz’dur... Neden mahfuzdur o levh? Hatadan!