English    Türkçe    فارسی   

4
1846-1855

  • Gömlek, Mısır’da bir harise rehin olmuştur ama Kenan ülkesi o gömleğin kokusuyla dolmuştur!
  • Tarihçiler, bunu duyunca Bayezid’in tayin ettiği zamanı yazdılar... Âdeta şişe benzeyen kamış kalemlerini kebapla bezediler.
  • Tanı o zaman, o tarih gelip çatınca o padişah doğdu... Devlet satrancını oynadı!
  • Bayezid’in ölümünden sonra yıllar geçti, Ebul Hasan dünyaya geldi.
  • O padişah, Ebulhasan’ın ihsanına, kıskanmasına ait ne gibi huylar söylediyse aynen zuhur etti. 1850
  • Çünkü onun önünde giden levhimahfuz’dur... Neden mahfuzdur o levh? Hatadan!
  • Bu, ne yıldız bilgisidir, ne remil, ne de rüya... Allah, doğrusunu daha iyi bilir ya, Allah vahyidir!
  • Sofiler, bunu halktan gizlemek için gönül vahyi demişlerdir.
  • Sen istersen onu gönül vahyi farz et... Gönül zaten onun nazargâhıdır... Gönül, ona agâh olunca nasıl hata eder?
  • Ey mümin, sen, Allah nuruyla bakar, görürsün... Hatadan, yanılmadan eminsin! 1855
  • Sofinin canına, gönlüne gelen Allah yemeğinin eksilmesi