- Bu yiyecekleri yavaş yavaş azalt... Çünkü bunlar, eşek gıdasıdır, hür adamın gıdası değil!
- زین خورشها اندک اندک باز بر ** کین غذای خر بود نه آن حر
- Bunları azalt da asıl gıdayı almaya kabiliyetin olsun, nur lokmalarını yiyesin!
- تا غذای اصل را قابل شوی ** لقمههای نور را آکل شوی
- Bu ekmeğin ekmek oluşu, o nurun aksiyledir... Bu canın can oluşu, o canın feyziyledir.
- عکس آن نورست کین نان نان شدست ** فیض آن جانست کین جان جان شدست
- Bir kerecik nur yemeğini yedin mi ekmeğin başına da toprak saçarsın, tandırın başına da!
- چون خوری یکبار از ماکول نور ** خاک ریزی بر سر نان و تنور
- Akıl, iki akıldır: Birincisi kazanılan akıldır... Sen onu mektepte çocuk nasıl öğrenirse öyle öğrenirsin. 1960
- عقل دو عقلست اول مکسبی ** که در آموزی چو در مکتب صبی
- Kitaptan, üstattan, düşünceden, anıştan, manalardan, güzel ve dokunulmadık bilgilerden.
- از کتاب و اوستاد و فکر و ذکر ** از معانی وز علوم خوب و بکر
- Aklın artar, başkalarından daha fazla akıllı olursun... Fakat bu ezberlemekle de ağırlaşır, sıkılırsın!
- عقل تو افزون شود بر دیگران ** لیک تو باشی ز حفظ آن گران
- Geze dolaşa âdeta bir ezberleme levhası kesilirsin... Hâlbuki bunlardan geçen Levhimahfuz olur!
- لوح حافظ باشی اندر دور و گشت ** لوح محفوظ اوست کو زین در گذشت
- Öbür akıl, Allah vergisidir... Onun kaynağı candadır.
- عقل دیگر بخشش یزدان بود ** چشمهی آن در میان جان بود
- Gönülden bilgi ırmağı coştu mu ne kokar, ne eskir, ne de sararır! 1965
- چون ز سینه آب دانش جوش کرد ** نه شود گنده نه دیرینه نه زرد