- Gönülden bilgi ırmağı coştu mu ne kokar, ne eskir, ne de sararır! 1965
- چون ز سینه آب دانش جوش کرد ** نه شود گنده نه دیرینه نه زرد
- Kaynağın yolu bağlı ise ne gam! Çünkü o anbean ev içinden coşup durmaktadır!
- ور ره نبعش بود بسته چه غم ** کو همیجوشد ز خانه دم به دم
- Tahsil ile elde edilen akıl, ırmaklara benzer... O, şuradan buradan çıkar, evlere gider.
- عقل تحصیلی مثال جویها ** کان رود در خانهای از کویها
- Yolu kapandı mı çaresiz kalır, akmaz! Sen, çeşmeyi gönlünde ara.
- راه آبش بسته شد شد بینوا ** از درون خویشتن جو چشمه را
- Bir adamın, birisiyle danışıp görüşmesi, o adamın da ben senin düşmanınım ,başkasına danış demesi
- قصهی آنک کسی به کسی مشورت میکرد گفتش مشورت با دیگری کن کی من عدوی توم
- Bir adam, birisiyle meşverette bulunuyor, tereddütten kurtulmak, hapisten halâs olmak istiyordu.
- مشورت میکرد شخصی با کسی ** کز تردد وا ردهد وز محبسی
- O adam dedi ki: Hoş fakat benden başkasını ara bul da danışacağın şeyi ona danış! 1970
- گفت ای خوشنام غیر من بجو ** ماجرای مشورت با او بگو
- Ben senin düşmanınım, bana sarılma... Düşmanın tedbiri, aydın olamaz!
- من عدوم مر ترا با من مپیچ ** نبود از رای عدو پیروز هیچ
- Git, sana dost olan birisini ara... Dost şüphe yok ki dostun hayrını diler.
- رو کسی جو که ترا او هست دوست ** دوست بهر دوست لاشک خیرجوست
- Ben düşmanım, benim gibisinden bir çare olmaz... Eğri gider, sana düşmanlık ederim.
- من عدوم چاره نبود کز منی ** کژ روم با تو نمایم دشمنی
- Kurttan bekçilik istemek doğru bir şey değildir... Bir şeyi bulunmadığı yerde aramak, aramamak demektir.
- حارسی از گرگ جستن شرط نیست ** جستن از غیر محل ناجستنیست