- Çocuklar, gerçi bir mektebe giderler, giderler ama ders bakımından her biri, öbüründen üstündür.
- کودکان گرچه به یک مکتب درند ** در سبق هر یک ز یک بالاترند
- Doğuya mensup olanın da duyguları var, batıya mensup olanın da... Fakat görmek göze kısmet olmuştur, mesnet ona verilmiştir.
- مشرقی و مغربی را حسهاست ** منصب دیدار حس چشمراست
- Yüz binlerce kulak saf saf düzülse yine de hepsi aydın bir göze muhtaçtır.
- صد هزاران گوشها گر صف زنند ** جمله محتاجان چشم روشناند
- Sonra kulakların da can sesini, Allah haberlerini, Peygamber buyruklarını duymada bir mesnedi var 2020
- باز صف گوشها را منصبی ** در سماع جان و اخبار و نبی
- Yüz binlerce göze ses duyma kabiliyeti verilmemiştir; hiçbir gözün ses duymadan haberi yoktur.
- صد هزاران چشم را آن راه نیست ** هیچ چشمی از سماع آگاه نیست
- Böylece her duyguyu birer birer say... Her biri, öbürünün işini göremez!
- همچنین هر حس یک یک میشمر ** هر یکی معزول از آن کار دگر
- Beş tane dış, beş tane de iç duygusu... Hepsi on tane duygu, ayakta saf kurmuştur.
- پنج حس ظاهر و پنج اندرون ** ده صفاند اندر قیام الصافون
- Din safından baş çeken giden, gider, en son safa katılır!
- هر کسی کو از صف دین سرکشست ** میرود سوی صفی کان واپسست
- Sen, gülün sözünü terk etme... Söyleye dur! Bu söz pek büyük bir kimyadır. 2025
- تو ز گفتار تعالوا کم مکن ** کیمیای بس شگرفست این سخن
- Bir bakır senin sözünden nefret eder, kaçmaya kalkışırsa yine sen kimyayı ondan esirgeme!
- گر مسی گردد ز گفتارت نفیر ** کیمیا را هیچ از وی وام گیر