English    Türkçe    فارسی   

4
2017-2026

  • Çocuklar, gerçi bir mektebe giderler, giderler ama ders bakımından her biri, öbüründen üstündür.
  • کودکان گرچه به یک مکتب درند ** در سبق هر یک ز یک بالاترند
  • Doğuya mensup olanın da duyguları var, batıya mensup olanın da... Fakat görmek göze kısmet olmuştur, mesnet ona verilmiştir.
  • مشرقی و مغربی را حسهاست ** منصب دیدار حس چشم‌راست
  • Yüz binlerce kulak saf saf düzülse yine de hepsi aydın bir göze muhtaçtır.
  • صد هزاران گوشها گر صف زنند ** جمله محتاجان چشم روشن‌اند
  • Sonra kulakların da can sesini, Allah haberlerini, Peygamber buyruklarını duymada bir mesnedi var 2020
  • باز صف گوشها را منصبی ** در سماع جان و اخبار و نبی
  • Yüz binlerce göze ses duyma kabiliyeti verilmemiştir; hiçbir gözün ses duymadan haberi yoktur.
  • صد هزاران چشم را آن راه نیست ** هیچ چشمی از سماع آگاه نیست
  • Böylece her duyguyu birer birer say... Her biri, öbürünün işini göremez!
  • هم‌چنین هر حس یک یک می‌شمر ** هر یکی معزول از آن کار دگر
  • Beş tane dış, beş tane de iç duygusu... Hepsi on tane duygu, ayakta saf kurmuştur.
  • پنج حس ظاهر و پنج اندرون ** ده صف‌اند اندر قیام الصافون
  • Din safından baş çeken giden, gider, en son safa katılır!
  • هر کسی کو از صف دین سرکشست ** می‌رود سوی صفی کان واپسست
  • Sen, gülün sözünü terk etme... Söyleye dur! Bu söz pek büyük bir kimyadır. 2025
  • تو ز گفتار تعالوا کم مکن ** کیمیای بس شگرفست این سخن
  • Bir bakır senin sözünden nefret eder, kaçmaya kalkışırsa yine sen kimyayı ondan esirgeme!
  • گر مسی گردد ز گفتارت نفیر ** کیمیا را هیچ از وی وام گیر