English    Türkçe    فارسی   

4
2082-2091

  • O “Vecnecmi” padişahı, “Abese” sultanı, o soğuk nefesiyle “Sözün kâfi artık” diye dudağını ısırdı.
  • Söylemesin diye elini ağzına koydu... Gizlileri bilen kişinin yanında nice bir söyleyip duracaksın?
  • Kuru fışkıyı gözü açık erin önüne götürmüş, bunu misk yerine satın al diyorsun!
  • Deve pisliğini burnunun altına koyuyor, bir de oh oh diyorsun a beyni kokmuş kişi! 2085
  • A akılsız şaşı! Kötü kumaşın revaç bulsun diye bir de oh ohtur tutturmuşsun!
  • Bu suretle bu tertemiz burnu aldatmak, o göklerin gül bahçelerinde yayılan eri kandırmak istiyorsun!
  • Onun yumuşaklığı, kendisini ahmak göstermede ama senin de kendini bir parçacık bilmen lazım!
  • Bu gece de tencerenin ağzı açık kaldıysa kedinin de utanması icap eder!
  • O ışığı güzel arif kendisini uyuyor göstermede ama adamakıllı uyanıktır... Sakın sarığını aşırmaya kalkışma! 2090
  • A pis inatçı, bu Şeytan masalını Mustafa’nın huzurunda nice bir söyleyeceksin?