English    Türkçe    فارسی   

4
2086-2095

  • A akılsız şaşı! Kötü kumaşın revaç bulsun diye bir de oh ohtur tutturmuşsun!
  • اخ اخی برداشتی ای گیج گاج ** تا که کالای بدت یابد رواج
  • Bu suretle bu tertemiz burnu aldatmak, o göklerin gül bahçelerinde yayılan eri kandırmak istiyorsun!
  • تا فریبی آن مشام پاک را ** آن چریده‌ی گلشن افلاک را
  • Onun yumuşaklığı, kendisini ahmak göstermede ama senin de kendini bir parçacık bilmen lazım!
  • حلم او خود را اگر چه گول ساخت ** خویشتن را اندکی باید شناخت
  • Bu gece de tencerenin ağzı açık kaldıysa kedinin de utanması icap eder!
  • دیگ را گر باز ماند امشب دهن ** گربه را هم شرم باید داشتن
  • O ışığı güzel arif kendisini uyuyor göstermede ama adamakıllı uyanıktır... Sakın sarığını aşırmaya kalkışma! 2090
  • خویشتن گر خفته کرد آن خوب فر ** سخت بیدارست دستارش مبر
  • A pis inatçı, bu Şeytan masalını Mustafa’nın huzurunda nice bir söyleyeceksin?
  • چند گویی ای لجوج بی‌صفا ** این فسون دیو پیش مصطفی
  • Bunların yüz binlerce hilmi vardır... Bir tek hilmleri bile yüzlerce dağa bedeldir!
  • صد هزاران حلم دارند این گروه ** هر یکی حلمی از آنها صد چو کوه
  • Hilmleri, uyanık adamı bile aptal eder... Yüz binlerce gözü olan zekâ sahibini şaşırtır, yolunu kaybettirir, sapığa döndürür!
  • حلمشان بیدار را ابله کند ** زیرک صد چشم را گمره کند
  • Hilmleri, güzel ve lâtif bir şarap gibi tatlı ta beynin üst yanına gider, bütün bedene yayılır!
  • حلمشان هم‌چون شراب خوب نغز ** نغز نغزک بر رود بالای مغز
  • O sert şaraptan sarhoş olana bak! Sarhoş Ferzin gibi eğri büğrü gitmeye başladı! 2095
  • مست را بین زان شراب پرشگفت ** هم‌چو فرزین مست کژ رفتن گرفت