English    Türkçe    فارسی   

4
2140-2149

  • Sureti fânidir; o bir ayna kesilmiştir... O aynada başkalarının yüzünden gayrı bir şey görünmez. 2140
  • Tuh der tükürürsen kendi yüzüne tükürmüş olursun... Aynaya vurursan yine kendine vurursun.
  • Orada çirkin bir surat görürsen gördüğünde sensin... İsa ve Meryem’i görürsen yine gördüklerin senden ibarettir.
  • O ne budur, ne o... her şeyden arı durudur... Yalnız senin önüne senin suretini kor.
  • Söz buraya gelince dudak yumuldu... Kalem buraya gelince kırıldı, durdu!
  • Fasahat el verdi ama dudağını yum, sus; Allah, doğruyu daha iyi bilir! 2145
  • Ey daimi sarhoş, sen dam kenarındasın... Ya otur, ya aşağıya in vesselam!
  • Ne vakit muradına erersen o hoş zaman dam kıyısına gelişindir, böyle bil bunu.
  • İyi zamanda kork... O zamanı define gibi sakla, açığa vurma.
  • Açığa vurma da sevgiye ansızın bir bela gelip çatmasın... Kendine gel de o gizlilik yerinde korka korka yürü.