- Bu güzel adların en aşağısı işte şu: O, hiç kimseye muhtaç değildir. 2180
- کمترین زان نامهای خوشنفس ** این که نبود هیچ او محتاج کس
- Akıl bir kere yüz gösterse, suretini şu âleme izhar etse gündüz bile, onun nuruna karşı kapkaranlık kalırdı.
- گر به صورت وا نماید عقل رو ** تیره باشد روز پیش نور او
- Ahmaklık da meselâ, meydana çıkıverse gecenin karanlığı, onun yanında apaydın kalır.
- ور مثال احمقی پیدا شود ** ظلمت شب پیش او روشن بود
- Çünkü o, geceden daha karanlıktır, daha karadır. Fakat ne fayda? Kötü yarasa karanlıların satın alır.
- کو ز شب مظلمتر و تاریترست ** لیک خفاش شقی ظلمتخرست
- Yavaş, yavaş gündüzün ışığına alış... Yoksa yarasa gibi nura kavuşmaz, kalakalırsın!
- اندک اندک خوی کن با نور روز ** ورنه خفاشی بمانی بیفروز
- Yarasa nerede bir güçlük, bir müşkül varsa orasını sever... Nerede bir devletlinin ışığı yanıyorsa oraya düşman kesilir. 2185
- عاشق هر جا شکال و مشکلیست ** دشمن هر جا چراغ مقبلیست
- Bilgisi görgüsü daha fazla görünsün diye gönlü daima müşküller arar.
- ظلمت اشکال زان جوید دلش ** تا که افزونتر نماید حاصلش
- O her müşkülle seni oyalar... Kendi kötü tabiatına karşı gaflete daldırır.
- تا ترا مشغول آن مشکل کند ** وز نهاد زشت خود غافل کند
- Tam akılıyla yarı akıllının, tam adamla yarı adamın ve hiçbir şey olmayan mağrur kötü kişinin alâmetleri
- علامت عاقل تمام و نیمعاقل و مرد تمام و نیممرد و علامت شقی مغرور لاشی
- Akıllı ona derler ki elinde meşalesi vardır... Kafilenin önünde gider, onlara kılavuzluk eder.
- عاقل آن باشد که او با مشعلهست ** او دلیل و پیشوای قافلهست
- O önde giden kendi nuruna uymuş, onun ardına düşmüştür... O kendinden geçmiş bir halde yola düşüp giden, kendisine tabidir.
- پیرو نور خودست آن پیشرو ** تابع خویشست آن بیخویشرو