- Suyun üstüne çıkıp karnımı yukarıya, sırtı mı aşağıya verip kendimi salı vereyim... Su, nereye götürürse gideyim.
- پس برآرم اشکم خود بر زبر ** پشت زیر و میروم بر آب بر
- Yüzen kişi gibi değil de âdeta bir saman çöpü gibi su üstünde sürükleneyim. 2270
- میروم بر وی چنانک خس رود ** نی بسباحی چنانک کس رود
- Kendimi ölüye benzetip suya bırakayım... Ölümden önce ölmek, azaptan kurtuluştur.
- مرده گردم خویش بسپارم به آب ** مرگ پیش از مرگ امنست از عذاب
- Ey yiğit ölümden önce ölmek emniyettir... Bize Mustafa böyle buyurdu.
- مرگ پیش از مرگ امنست ای فتی ** این چنین فرمود ما را مصطفی
- Dedi ki: Size ölüm, sınamalarla gelmeden hepiniz ölün.
- گفت موتواکلکم من قبل ان ** یاتی الموت تموتوا بالفتن
- Balık, güya öldü, karnını yukarıya çevirdi... Su, onu gâh yukarıya çıkarıyor, gâh aşağıya alıyordu.
- همچنان مرد و شکم بالا فکند ** آب میبردش نشیب و گه بلند
- Balıkçıların her biri eyvah dediler... En iyi balık öldü... Hepsi de pek kederlendi. 2275
- هر یکی زان قاصدان بس غصه برد ** که دریغا ماهی بهتر بمرد
- Balık onların eyvah demelerinden sevindi... Bu oyunla kılıçtan kurtuldum galibi dedi.
- شاد میشد او کز آن گفت دریغ ** پیش رفت این بازیم رستم ز تیغ
- Balıkçının biri onu yakaladı... Tuh yazıklar olsun deyip fırlattı, toprağa attı.
- پس گرفتش یک صیاد ارجمند ** پس برو تف کرد و بر خاکش فکند
- Balık çırpına çırpına gizlice suya fırladı gitti. Öbür ahmak, ıstıraplar içinde kalakaldı.
- غلط غلطان رفت پنهان اندر آب ** ماند آن احمق همیکرد اضطراب