- Beni nakşeden, bana bu sureti veren odur; nakkaşım odur benim... Başkası bu dâvaya kalkışırsa zalimdir.
- نقش او کردست و نقاش من اوست ** غیر اگر دعوی کند او ظلمجوست
- Sen benim kaşımı bile yaratmaya kadir değilsin... Böyleyken nasıl olur da beni yarattığını söyleyebilirsin?
- تو نتوانی ابروی من ساختن ** چون توانی جان من بشناختن
- Asıl o gaddar, o azgın sensin ki Allah’a şerik olmak davasına düşmüşsün.
- بلک آن غدار و آن طاغی توی ** که کنی با حق دعوی دوی
- Ben bir kötü kişiyi öldürdüysem ne nefsime uyduğumdan öldürdüm, ne de eğlence için! 2330
- گر بکشتم من عوانی را به سهو ** نه برای نفس کشتم نه به لهو
- Ben bir yumruk indirdim o da derhal ölüverdi... Zaten canı yoktu can verdi geberdi gitti.
- من زدم مشتی و ناگاه اوفتاد ** آنک جانش خود نبد جانی بداد
- Ben bir köpek öldürdüm... Fakat sen peygamber oğullarını, yüz binlerce suçsuz, ziyansız çocukları öldürdün ya!
- من سگی کشتم تو مرسلزادگان ** صدهزاران طفل بیجرم و زیان
- Onları öldürdün; hepsinin kanı senin boynundadır... Bakalım hele, bu kan içmeden başına neler gelecek?
- کشتهای و خونشان در گردنت ** تا چه آید بر تو زین خون خوردنت
- Yakup soyunu öldürdün... Maksadın da hep beni öldürmekti, bunu umuyor, bunu istiyordun sen!
- کشتهای ذریت یعقوب را ** بر امید قتل من مطلوب را
- Allah, seni kör etti de beni seçti... Nefsinin pişirip kotardığı hile, baş aşağı geldi. 2335
- کوری تو حق مرا خود برگزید ** سرنگون شد آنچ نفست میپزید
- Firavun dedi ki: Bunları bırak hele... Şüphesiz benim hakkım, tuz ekmek hakkı buydu ha!
- گفت اینها را بهل بیهیچ شک ** این بود حق من و نان و نمک