English    Türkçe    فارسی   

4
2372-2381

  • Dostların dilediği gibi hoşluğa erersen, gönlün hoş olursa bu âlem, sana gül bahçesi görünür.
  • Nice kişiler, ta Şam' a Irak' a kadar gittiler de oralarda kâfirlikten, münafıklıktan başka bir şey görmediler.
  • Nice kişiler, ta Hint ülkesine, Herat şehrine dek vardılar da oralarda alış verişten başka bir şey bulamadılar!
  • Niceler, Türkistan’a, Çin’e vardılar da oralarda hileden, tuzaktan başka bir şey görmediler! 2375
  • Sefere giden renkten, kokudan başka bir şey göremezse söyle ona: Bütün iklimleri dolaşsın; hep bunu görür.
  • Öküz Bağdat’a geliverir... Bir ucundan öbür ucuna kadar şehri dolaşır...
  • Bütün o yaşayıştan, o güzelliklerden, o lezzetlerden ancak ve ancak sokaklardaki karpuz kabuğunu görür!
  • Öküzün yahut eşeğin seyrine layık olan şey, sokaklara atılan samanlarla yolarda biten otlardır!
  • Tabiat mıhına kurumuş et gibi asılı kalan kişinin canı, sebeplere bağlanmıştı... Bundan ötesini göremez. 2380
  • Ey başköşede oturan ulu kişi, sebeplerin kalktığı ova, Allah’ın geniş yeryüzüdür.