جان مردم هست مانند هوا ** چون بگرد آمیخت شد پردهی سما
Güneşin görünmesine mâni olur... Fakat tozu gitti mi saf ve parlak bir hale gelir.2485
مانع آید او ز دید آفتاب ** چونک گردش رفت شد صافی و ناب
Canın kapkara olmakla beraber Allah, kurtuluş yolunu bulasın diye sana rüyalar göstermiştir.
با کمال تیرگی حق واقعات ** مینمودت تا روی راه نجات
Musa aleyhisselâm'ın Firavun'un sırlarını söylemesi, Allah’ın bildiğine inanması yahut hiç olmazsa galiba biliyor diye şüpheye düşmesi için gaybdan haber vererek gördüğü rüyaları söylemesi
باز گفتن موسی علیهالسلام اسرار فرعون را و واقعات او را ظهر الغیب تابخبیری حق ایمان آورد یا گمان برد
Allah, sonunda olacak şeyleri kudretiyle kapkara demirde gösterdi.
ز آهن تیره بقدرت مینمود ** واقعاتی که در آخر خواست بود
Bu suretle senin daha az kötülük etmeni diledi... Fakat sen, hep bunları gördüğün halde daha beter oluyordun!
تا کنی کمتر تو آن ظلم و بدی ** آن همیدیدی و بتر میشدی
Sana rüyada kötü şeyler gösterdi. Onlardan ürktün, hâlbuki o kötü şeyler, senin suretindi.
نقشهای زشت خوابت مینمود ** میرمیدی زان و آن نقش تو بود
Hani aynaya bakınca yüzünü çirkin görüp aynayı pisleyen Zenci gibi!2490
همچو آن زنگی که در آیینه دید ** روی خود را زشت و بر آیینه رید
Tükürmüş de sen çirkinsin, lâyığın ancak bu demiş, ayna da çirkinliğim, senin çirkinliğim a kör ve aşağılık adam!
که چه زشتی لایق اینی و بس ** زشتیم آن تواست ای کور خس