English    Türkçe    فارسی   

4
2493-2502

  • Sen gâh elbiseni yanmış gördün; gâh ağzın tutulmuş, gözün kör olmuş gördün.
  • Gâh bir canavar, kanına kastetti. Gâh yırtıcı biç hayvan, başını ısırdı!
  • Kendini gâh lâğıma baş aşağı düşüyorsun gördün. Gâh kanlı sellerde gark olmuşsun gördün. 2495
  • Bazen rüyada bu tertemiz gökyüzünden sana "Kötüsün, kötüsün, kötü" diye ses geldi.
  • Bazen dağlardan apaçık "Hadi git be. Sen, ashabı şimaldensin" sesini duydun!
  • Bazen her cansız şeyden "Firavun, ebediyen cehenneme düştü gitti" sadasını işittin!
  • Bundan beter rüyalar da gördün... Fakat utancından söyleyemiyorum ki ters tabiatın büsbütün tersleşmesin, kızmayasın!
  • Ey öğüt kabul etmeyen, azıcığını söylüyorum sana., bu azıcığı duy da bil ki ben biliyorum. 2500
  • Gördüğün rüyaları ve başına gelecek işleri düşünmemek için kendini ölü ve kör ettin!
  • Ne vakte dek kaçaksın? İşte hileler düzen anlayışının körlüğü, önüne geldi, çattı!
  • Tövbe kapısı açıktır.